17 Şubat 2009

17 Şubat - Portecho


Samimi bir itiraf - her zaman hareketli, hızlı müzikleri daha çok sevmişimdir. Yıllar önce lisedeyken ciddi bir "metalci" idim, öyle Metallica - Iron Maiden metalcisi de değil, harbi harbi ne bulursam dinliyordum. Kreator, Exodus, Fear Factory, ne bileyim Atheist falan vardı o zamanlar garip şeyler yapan. Neyse, konu dağıldı - kısacası ritmik müzikleri tercih ediyorum genelde. Hiçbir zaman bir Tom Waits veya Jef Buckley hastası olmadım mesela, pek iyi de bilmem müziklerini (ve böyle başka isimler de var haliyle). Ama ara sıra çok alakasız birileri çıkar karşıma, bir şekilde sakin, dingin, hüzünlü müziklerini çok severim ve sonra öğrenirim ki bilmem kimin tıpkısıymış, müzikleri ünlü birinin izinden gidiyormuş... Müzik falan böyle şeyler işte. İlla tarih dersi çalışır gibi gibi başından okumanız gerekmiyor, trene aradan bir yerden de atlayabilir ve sevebilirsiniz!

Tabi, nereden geliyoruz nereye gidiyoruz kısmının da önemli olduğunu inkar etmiyorum. Sadece bazen bazı şeyleri illa böyle bağlantılar kurmadan da sadece sevmek yeterli oluyor. Nereden geldik buraya? Son dönemlerde Frida Hyvönen'i çok seviyorum ve bir de geçen gün Dark Was The Night derlemesinde çok sevdiğim iki sesten, Feist ve Ben Gibbard'dan (Death Cab For Cutie) bir Vashti Bunyan parçası dinledin ve çok sevdim. Train Song bahsettiğim parça. PS: Feist ve Ben Gibbard'ın öncülleri kim olabilir acaba?

Geçen haftanın çok güzel keşiflerinden biri de It's A Musical idi. Aslında kısaca klasik bir Morr Music grubu ama güzellerinden. Programdaki parçaları The Music Makes Me Sick hiç öyle adamı hasta edecek bir parça da değil, hoş bir piyano melodisi tatlı tatlı ile başlayıp sonra tam bir indie-pop parçası olarak devam ediyor.

Ve son olarak bu haftanın yıldızlarına gelirsek: Portecho! Tan ve Deniz'in yeni albümlerini bir süredir bekliyorduk, son bir iki konserde o albümden parçaları da dinlemiştim ve çok sevmiştim açıkcası. İlk albümlerinden biraz farklı bir sound var yeni parçalarda - hatta konserde eskileri eskisi gibi çalıyorlar hala, onları pek ellememişler ama yeni parçalar da kendini anında belli ediyordu. Özellikle baslarda bir farklılık, biraz daha post-punk ruhu var ikinci albümün parçalarında. Albümün adı Studio Plastico. 12 parçadan oluşuyor ve yine Elec-Trip tarafından yayınlanmış. Bundan sonraki konserlerini myspace'den takip edip bir tanesini yakalamanızı tavsiye ederim, konserleri çok güzel oluyor!


17 Şubat 2009 Alçak Basınç

Röyksopp Happy Up Here (Breakbot Remix)
Portecho Difference
Bora Uzer Aramizda
Deodato Also Sprach Zarathustra
Flashguns Locarno
School Of Seven Bells Connjur
It's A Musical The Music Makes Me Sick
Frida Hyvönen London
Feist And Ben Gibbard Train Song
James Yuill This Sweet Love
White Lies E.S.T.
Yuksek Tonight (The Bewitched Hands On The Top Of Our Heads Cover)
Chemical Brothers Leave Home
The Pains Of Being Pure At Heart The Tenure Itch
The Long Blondes Once And Never Again
.

Hiç yorum yok: