11 Ağustos 2009

11 Ağustos - The Gentleman Losers


The Gentleman Losers, bana müzik aşığı bir arkadaşım, Nazlı'nın armağanıdır. Kim kime neyi armağan ediyor diyeceksiniz ama bundan iki yıl önce ya o bana dinletmişti veya söylemişti - sırf ismini duyup da merak edeceğim tarzda gruplardan biri (bu arada grup isminden müziği tarzı anlama konusunda da bir çift lafım olacak, başka zamana ama). Dinlediğimde beğenmiştim, tam oturmayan birşeyler vardı ama güzeldi. Hep bir köşede gününün gelmesini bekleyen albümler / gruplar vardır ya, öyle bir durum oldu işte. The Gentleman Losers'ın günü de ikinci albümleri "Dustland" ile gelmiş oldu benim için.

Finlandiyalı ikili, varolmayan filmlere müzik yapıyor sanki. Ama böyle Indiana Jones veya Pulp Fiction gibi filmler değil. Rüya gibi filmler, Pan'ın Labirenti veya Şarküteri gibi filmler; puslu, dumanlı, belirsizliklerle dolu ama aynı zamanda esrarengiz bir çekiciliği olan... Yeni albüm Dustland de bu yolda ilk albümlerinden bu yana epeyce mesafe katettiğini gösteriyor bize. İlk albümde içime sinmeyen her ne idiyse bu albümde hallolmuş. Grubun tarzı oldukça sade, duru, müzik hiçbir zaman üzerinize çıkmıyor, siz içine ne kadar girmek isterseniz o kadar geliyor o da. Ama yeterince de derinlikli; basitliği, sadeliği "sıkıcı" düzeyinde olmayan bir müzik bu. Oldukça yumuşak çalınan bir elektro gitar, derinlerden gelen synthesizer tonları... Neyse, daha fazla anlatmayayım zira anlamını yitiriyor, dinleyip kendiniz karar verin.


11 Temmuz 2009 Alçak Basınç


Regina Spektor Blue Lips

Telekinesis Coast Of Carolina
Generationals Angry Charlie
Delorean Deli
Headlights Towers (Uzi & Ari Remix)
Desire Don't Call
Talking Heads Don't Worry About The Government
The Legends Dancefloor
Julian Plenti Games For Days
Tortoise Northern Something
Adventure Battle Cat
The Soundcarriers Time Will Come
Eels My Timing Is Off
Love Is All Last Choice
Maps Let Go Of Your Fear
The Gentleman Losers Farandole
Iron & Wine Such Great Heights
.

05 Ağustos 2009

4 Ağustos - YACHT

Geçen programın en şenlikli grubu herhalde YACHT idi (ismi böyle büyük harflerle yazılıyormuş). Plak şirketi DFA'den albüm çıkar da "şenlikli" olmaz mı? Tabiki davullar ve basların oldukça güçlü ve coşkulu olduğu, bir yandan keyfimize bakarız duruşu, diğer taraftan da hafif bir avant-garde tandansı içeren ve sonucunda da kesinlikle hareketli, keyifli bir albüm. Ama gelin ben sizin için bu YACHT'ın az bilinen geçmişine biraz ışık tutayım, dedikodularını yapayım.

Efendim, YACHT'ın elebaşı Jona aslında 2006'da Portland/Oregon'un sevilen gruplarından The Blow'un iki üyesinden biri idi. The Blow'un diğer üyesi ise Khaela Maricich adında hoş sesli şeker bir hatun. Tabi kesin bir kanıt bulamadım ama bu ikili, o zamanlar biraz da sevgili gibilermiş. Ufacık tefecik albümleri ve birbirinden sempatik indie-pop şarkıları ile alternatif müzik alemlerinde bayağı bir popüler olmuşlardı o sıralar. Ama 2007 ortalarında Jona, gruptan ayrıldığını, solo projesi YACHT'a ağırlık vereceğini ilan etti. Tabi bunun üzerine zavallı Khaela, The Blow konserlerini kendi başına devam ettirmek durumunda kalınca bütün sempati oylarını o topladı, hatta indie camiasında (dikkat, gerçekten küçük bi camia bu!) Jona kötü adam ilan ediliverdi. Bir de Jona'nın YACHT adı altındaki ilk albümü "I Believe In You. Your Magic Is Real"ın pek bi numarası olmadığı görülünce, Jona'nın bir çuval inciri berbat ettiği yolundaki görüşler ağırlık kazandı...

Aradan zaman geçti, bu yılın ortalarında YACHT'ın yeni albümünü biraz biraz ortaya çıkarınca işin rengi değişti. Jona daha 2007'de beraber çalışmaya başladığı Claire Evans ile ortaklığını pekiştirmiş, eski sünepe YACHT gitmiş, yerine gümbür gümbür bir grup gelmişti! Açık konuşmak gerekirse, bu yeni YACHT albümünde bazı parçalar (ve vokaller) The Blow'u hatırlatıyor. Diğer taraftan plak şirketleri DFA'in (ve onun has grubu LCD Soundsystem'in) etkileri / tarzı, grubun müziğinde bariz bir şekilde hissediliyor. Ama sonuç ne biri ne de öteki, daha çok ikisinin güzel bir sentezi olmuş.

İşin diğer yönüne gelirsek, şahsen Jona ile Claire Evans arasında sıkı bir ilişki sezinliyorum, önceki ortak Khaela ve The Blow'dan ise çok bariz bir uzaklaşma. Jona, YACHT'ın myspace sayfasında eski ortağının grubuna en ufak bir bağlantı bile vermemiş. Halbuki The Blow'un sayfasında Jona ilgili yazılanlar çok belirgin olmamakla birlikte, onu kaybetmiş olmanın üzüntüsünü hissettiriyor gibi... Bir aşk hikayesi ve onun sonucu olabilir mi bütün bu olanlar acaba?

Bu hafta yola Eels'ın muhteşem albümü Hombre Lobo hakkında bir iki laf ederim diye başlamıştım ama YACHT'ın magazin dopingli yeni albümü ağır basıverdi işte. Hombre Lobo haftaya kalsın, ayrıca bu haftaki programdan İzlanda'lı Mum'ın yeni albümü ve şarkısını ve İngiliz The Invisible'ı da tavsiye ettiğimi söyleyerek mevzuyu kapatayım.

Programı dinlemek isteyenleri için bütün imkanlar aşağıda seferber edilmiştir!

4 Temmuz 2009 Alçak Basınç


Yacht Summer Song
The Crêpes What Else
Mum The Smell Of Today Is Sweet Like Breastmilk In The Wind
Yppah Gumball Machine Weekend
The Invisible OK
Publicist Momma
Eels Beginner's Luck
We Were Promised Jetpacks Moving Clocks Run Slow
The Dead Weather Hang You From The Heavens
Dirty Projectors Two Doves
The Long Lost Amiss
El Perro Del Mar Shake It Off
Lali Puna Grin And Bear
Lemonade Big Weekend (Delorean Remix)
Roedelius Staunen Im Fjord
.