13 Haziran 2007

Kare

Son günlerde dinleyip de çok beğendiğim dört tane elektronik müzik albümü var. Aslında bunlardan birine sadece "elektronik müzik albümü" demek herhalde doğru olmaz. Paul Hartnoll'un geçenlerde yayınlanan solo albümü The Ideal Condition bu bahsettiğim. Orbital'ın dağılmasından sonra Paul'un ilk albümü bu ve çok da başarılı. Oldukça orkestral bir albüm- ki zaten çoğu parça bir orkestra ve koro eşliğinde kaydedilmiş, biri parça bütün parçalarda akustik enstrümanlar duymak mümkün. Tabi klasik müzik etkileri de çok bariz. Peki ne diyeceğiz buna? Müzik diyelim, Paul Hartnoll da bestecisidir bunun.

Beğendiğim diğer gruplar da The Field ("From Here We Go Sublime", Kompakt), Maps ("We Can Create", Mute) ve Apparat ("Walls", Shitkatapult) şeklinde sıralanıyor. Özellikle The Field ve Maps bana 90 başlarında dinlediğim başarılı elektronik müzik gruplarını hatırlatıyorlar. Maps hakkında biraz araştırma yaparken James Chapman'ın müziğini tamamen "el yordamı" elektronik aletlerle yaptığını öğrendim. Yani laptop'a bağlı bir sistem yerine eskiden, Orbital gibi grupların ilk albümlerini yaptığı zamanlardaki gibi, synthesizer'lar, drum machine'ler, ayrı bir sequencer (şu Fruity Loops'un bir kutuya sıkıştırılmış hali yani), bir 16 kanal kayıt cihazı falan kullanıyormuş. Oldukça "analog" aslında, illa elleri kolları devreye giriyor, fiziksel bir çaba söz konusu illa. Günümüzde bu bile hafiften "eski moda" geliyor insana ama çok değil, bundan 15 yıl önce elektronik müzikte herşey için, en ufak efekt için bile içinde garip garip entegreler üzerinde de bi sürü düğme ve ışıklar bulunan ayrı bir kutucuk kullanmak gerekiyordu tabi.

The Field ise bir sample'ı alıp evirip çevirip hiç beklemediğiniz bir şekilde kullanmakta oldukça başarılı. The Field'ın müziğindeki organik yapı da buradan geliyor olsa gerek. Daha doğrusu organik de değil ama garip, mistik ve hipnotik bir yön var onun müziğinde. Son olarak da, az aşağıda albüm kapağını da görebileceğiniz Apparat'ın Walls albümü var. Bu albüm deminkilerin aksine olabildiğine güncel, zamane elektronik müziği gibi görünüyor - ama 90'ların trip-hop'unun etkileri oldukça bariz. Ve bu albüm de Hartnoll'un albümü gibi oldukça orkestral, çiçek gibi açılıyor tabiri caizse. Hemen The Ideal Condition'ın yanına koyalım onu da öyleyse :)

Neyse, şimdi aklıma geldi yazayım dedim, özellikle The Field'ın müziğini nasıl yaptığı hakkında biraz daha araştırma yapmak niyetindeyim. Ve tabi bu albümleri bulun bir dinleyin derim, "dinlemek için elektronik müzik" adına çok başarılı çalışmalar.

3 yorum:

kritik dedi ki...

evet zaten The Field'ın bu albümü yılın en yüksek puan alan albümü, beğenmezsen elektronik müzik ile aran yoktur demektir zaten.

Harun İzer dedi ki...

yılın sonu yaklaşmadan böyle şeyler düşünmemekte fayda var bence, zaten belalı şeyler şu yılsonu listeleri :)

ama kesinlikle içine girilip yüzülecek türden bir albüm, evet... yaz vakti falan şimdi, denizde dinlemek falan lazım hatta?

ezgi dedi ki...

konuya alakasız bir yerinden dalmak gerekirse (gerçi deniz demişsin dalmak diyerek bağlayabilirim ama)tegan & sara'nın yeni albümü nete düşmüş. çok ayıp. gerçi benim için hepsi yeni albüm, tenks egen : )