11 Mart 2008

Neil Young (ve birtakım başka gençler ile) Londra'da Haftasonu

Geçen hafta bir iş gezisi için Londra'daydım. Canlı müzik sektörünün en önemli konferanslarından birine, ILMC'ye katıldım. Oradaki çeşitli sıkıcı toplantı ve görüşmeleri bir kenara bırakıp akşamları gittiğim konserlerden biraz bahsedeyim.

Konser turumuz 7 Mart gecesi başladı. Aslında şehre geldiğimiz gibi aldığımız Time Out dergisinden gördüp de gitmek merak ettiğimiz ilk konser 6'sındaki Yeasayer konseri idi ama şartlar elvermedi ve o konseri kaçırdık. Ertesi gün ise The Courteeners konseri vardı ve kaçırmaya kesinlikle niyetli değildim!

Konserin gerçekleştiği Camden Barfly, aslında Peyote'den biraz hallice bir mekan, ön tarafında bar var, arkada ise konserlerin gerçekleştiği konser salonu. Oldukça popüler bir mekan, mesela son zamanlarda Londra'nın en hip partilerinden Adventures Close To Home burada gerçekleşiyor. O gece de ACTH partisi vardı ama partiden önce The Courteeners'ın konseri de sıkıştırılmış araya.

Kapı listesi sayesinde rahatlıkla içeri sızıp konseri beklemeye başlıyoruz. Ve bizim için beklenmedik ama İngiltere için normal sayılabilecek bir olay gerçekleşiyor - seyircilerin arasında Morrissey beliriveriyor! Bildiğiniz Morrissey işte, halkın arasına karışmış, zaten halkın da bu duruma pek aldırdığı yok. Konser başlıyor, grup sahnede oldukça rahat, eğlenceli bir konser. The Courteeners'ın güzel birkaç parçası var ama şahsen İngiltere'yi aşabileceklerini pek sanmıyorum.

Yaklaşık bir saat sonra konser bitiyor, Morrissey grup üyelerinin yanına backstage'e süzülürken biz de yavaştan diğer mekanımıza, Koko'ya doğru yönleniyoruz. Orada Club NME gecesi var ve sahne alacak gruplardan sadece Autokratz'ın adını biliyoruz. Koko süper bir mekan, tam bir 18. yy cabaret tiyatrosu, localar falan var, karanlıkta bile oldukça etkileyici bir mekan. Girdiğimiz sıra çalmakta olan hafif sıradan emo-disco-rock grubunun adını hatırlamıyorum bile şu anda.

Ardından Joe And Will Ask? sahne alıyor. Başarılı bir elektro-techno-punk grubu bu, Ed Banger tayfasının seveceği türden. Sahnede kıytırık bir masa üzerine bir sürü synth, laptop falan kurup oldukça hareketli ve eğlenceli bir müzik yapıyorlar. Ancak günün yorgunluğu ağır basıyor ve programın sonunu getiremeden bu güzel mekanı terk ediyoruz. Ne de olsa asıl bomba ertesi gece.

8 Mart Cumartesi gecesi Neil Young konserine davetliyiz. Konserin gerçekleşeceği Hammersmith Apollo sahnesine ilk gidişim olduğu için de merak içindeyim, ne de olsa Londra'nın meşhur konser salonlarından biri burası. Mekan ağzına kadar dolu, daha taksiden iner inmez birileri bize fazla bilet var mı diye soruveriyor. Salona giriyoruz, içerisi gerçekten çok güzel. Sahne ise ayrı bir güzel, ne olduğu tam anlaşılmayan birsürü obje, dekor parçaları, koca koca harfler falan var sahnede. Bir konser sahnesinden çok, bir tiyatronun dekorlarının saklandığı sahne arkasını hatırlatıyor yani. Neil Young... sahneye çıkarken haliyle büyük bir alkış kopuyor... Gerçekten çok güzel bir konser veriyor kendisi, ilk yarısı tek başına, akustik, ikinci yarısı ise grubu ile beraber elektrik. Konserin tam bir özetini şimdi yazmak zor (ama gelecek aya Roll dergisinde okuyabilirsiniz). Fotoğraflar da durumu oldukça güzel özetliyor olsa gerek ama :)




Hiç yorum yok: